Aile ve Çift Danışmanlığı ile ilgili Sosyal medyada takip edilen bir isimsiniz. Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Öncelikle teşekkür ederim. Son üç, dört aydır yoğun iş temposu içerisindeyim. Alanımın dışında farklı işlerde de uğraşıyorum. Bunun yanı sıra bir öğretmenim. Zaman zaman seanslara girsem de, aktif bir şekilde danışanlarımla ilgilendiğim zamanım olmuyor ancak ileriki süreçlerde kendimi biraz daha topladığım noktada güzel çalışmalarım olacaktır. Sosyal hayat olarak şu süreçte katıldığım bir aktivitem yok. Ev kuşu olduğum için iş dışında  zamanımın çoğunu evde, mümkün olduğunca kitap okuyarak geçirmekteyim.

Sosyoloji ve Aile Danışmanlığı birbirinden farklı alanlar mı?

Sosyoloji bilimi ve Aile Danışmanlığı birbirinden farklı alanlar değildir. Aile, toplumun en küçük yapı taşı olması ve sosyoloji, toplumu inceleyen bir bilim dalı olduğu için aile,  sosyoloji’nin incelediği en önemli alanlardandır. Zaten Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 4 yıllık Sosyoloji eğitiminden sonra belirli eğitime tabi tutulup başarılı olunduğu takdirde özel sektörde, online seanslarda Aile ve Çift Danışmanı olarak çalışılabilir, ayrıca Bakanlık kanununca kendimize ait bir ofis açıp danışanlarımızı birebir seanslar ile hizmet verebilmekteyiz. Sosyologların yanı sıra Aile Danışmanlığı hizmetini Psikologlar, Psikolojik Danışmanlar, Tıp, Sosyal Hizmetler Lisans mezunları gibi alanlardan mezun olup ekstra eğitim alanlar da yapabilmektedir.

Sosyolog MUsa Emre Erbi ile Aile ve Çift Danışmanlığı ile ilgili söyleşi
Sosyolog MUsa Emre Erbi ile Aile ve Çift Danışmanlığı ile ilgili söyleşi

Sosyoloji bölümünü okumaya nasıl karar verdiniz?

Üniversite tercihlerini verdiğimde henüz 19 yaşındaydım. O dönemler sosyoloji’ nin toplumsal sorunları ele alıp incelediğini biliyordum. Ancak okula başlayınca Sosyoloji’nin toplumun her bir alanıyla ilgilendiğini idrak etmeye başlayınca daha da ilgimi çekti..  Bölümümde uzmanlaşmak için özellikle Aile Sosyolojisi alanında ilerleme kararı aldım. Elbette ki Aile de toplumun bir parçası. Kendim, parçalanmış bir ailenin çocuğu olarak aile kurumunu özellikle incelemek, boşanma süreçlerini ele almak, bir toplumda boşanma oranlarını nasıl azalabilir gibi soruları daha o zamanlarda düşünmeye başlamıştım. Özellikle parçalanmış ailelerin çocuklarını gördüğümde çok etkilenip sorunlarını dinlemeye çalışıp çözümler sunardım küçük yaşlarımda. Bu sebeplerden dolayı özellikle Sosyoloji alanını tercih etme kararını aldım. Üniversite eğitimim sürecinde, gördüğüm derslerde, uygulama çalışmalarında alanıma daha açok bağlandım. Şimdilerde ise alanımda Master eğitimi alarak üst düzey çalışmalar yapıyorum.

Çalıştığınız alanı ve Sosyoloji bölümünü okumayı tavsiye eder misiniz?

Günümüz Türkiyesi nde özellikle Sosyoloji, Felsefe, Psikoloji gibi alanlarda devlet kadrolarında n yazık ki çok az bir alım yapılıyor. Kendini geliştiren, tanınan insanlar özel sektörde ilerliyor, geri kalan mezunlar ise işsiz kalmaktalar ne yazık ki. Biraz eleştiri niteliğinde olacak ancak birçok öğrenci sadece üniversite mezunu olmak için bu bölümleri okuyor. Eğer gerçekten Türkiye’ nin ve Dünyanın gündemini takip eden, toplumsal sorunlara ilgili, çözüm odaklı olan, okumayı ve araştırmayı seven ve bütün zorluklara rağmen okuduğumuz bölümesahip çıkıp mücadele edebilen kişilere okumalarını tavsiye etmekteyim.

Sosyoloji, Psikoloji biliminden daha önce bağımsızlığını ilan eden bir bilim olmasına rağmen ne yazık ki toplumlar Sosyoloji’ nin ne olduğunu dahi bilmiyorlar. Toplumun bilimi olan bir alanın toplumların bilmemesi çok ironik bir durum. İlk önce yeni mezun sosyolog adayları alanımızın yetkinliklerini ve ne olduğunu anlatması ve tanıtması gerekmektedir. Sonrasında eminim ki gerek işverenler, gerek yetkili kişiler toplumun her kesimini ele alan sosyologların biraz da olsa önemini anlayacakları kanaatindeyim. Şunu unutmayalım ki, toplumun olduğu her yerde mutlaka bir Sosyoloğa ihtiyaç vardır. Bunu idrak edebildiğimiz zaman kadın cinayetlerinden işsizlik problemlerine, engelli bireylerden dışlanmış bireylere kadar birçok toplumsal sorunun azalacağı hiç şüphesiz yadsınamaz.